Açlıktan çıkan bir hayvan gibi başını Ayça'nın kadınlık organına gömdü ve tüm gücüyle öpmeye, yalamaya, emmeye başladı. Parmaklarını da kalçalara geçirmişti. Ayça inleyerek kendini koyverdi.

     Hakan zevkten uçuyordu. Siki karımın ağzında bi görünüp kayboldukça ben de 31 çekmeye başlamıştım. Hakan artık dayanamayacak bi hale geliyordu. Karımı yatağa doğru yatırdı. Üstüne doğru eğilip sikini amına sürtmeye başladı.

     Burak suratını göğüslerimden ayırdığında Haluk’un sikinin elimde olduğunu gördü ve hemen kendi sikini çıkarttı. Hemen hemen aynı boyda, ancak çok iri idi. Başı o kadar gerilmişti ki, parlıyordu. Öbür elimle de onun o güzel, sert sikini kavradım. Hasan ile aynada buluştu gözlerimiz. "Kaltaksın sen..." dedi gülümseyerek "Müthiş bir kaltaksın." Evet, ben doymak bilmeyen bir kaltaktım...

      Üstümdeki kıro arka tarafındaki telefonumu bulup verdi. "Aç da gavat kocan kıllanmasın" dedi. Açtım. Kocam bana sevgi sözcükleri söylerken, özlediğini, heyecanlandığını anlatırken, ben de beni becermekte olan kıronun sikini içimde sıkıp sıkıp bırakıyordum. Harika bir histi bu... Adamın siki dibe doğru kalınlaşıyor, bu yüzden kökleyip içime girdikçe amımı zorluyor, beni delirtiyordu.

     "Seni sikmek istiyorum" dedi adam... İçi titredi Suna'nın. Zaten bunu o da istiyordu, hem de delicesine... Ama hala adamın sikinin büyüklüğünden korkuyordu. "Ohhh... Olmaz..." dedi. "Sikin çok büyük... Parçalar beni bu..." Adam pençe gibi elleriyle onu belinden tutup kaldırdığında bayılacak gibi hissetti kendini... Sonra o kocaman sikin mantar gibi başı minik am dudaklarına dayandı.

     Dudakları çenesi sırılsıklam parlıyordu zevk sularımdan kırmızı ruju da onlara karışmıştı. Bir anda elimi karımın kalçalarına attım. Götünü sıkıp okşuyordum. Kabarık amını avucumun arasına alıp eziyordum. Ve bunları yaparken bizi izleyen adam beni resmen kudurtmustu. Harika karımın yaptıklarını bir başkasının görmesi beni çok tahrik etmişti gerçekten. O an daha da ileri gitmeye karar verdim.

      Tüm vücudu elektrik çarpmış gibi titredi Özge'nin. Bacakları alabildiğine aralandılar. Şimdi kendini tabak gibi açmıştı amcaların önünde. Vıcık vıcık sulanmış, şişmiş dudaklarını susamış bir ağız gibi açmış amını gösteriyordu onlara. Artık sikilmesine az kaldığının farkındaydı Özge. Farkında olmak ne demek, bunu delicesine istiyordu. Kocasının ellemediği vücudu zevkle, istekle titriyordu.

      Şimdi mutfak tezgahının önündeydiler. Manav karımı sırtından hafifçe iterek tezgaha doğru eğdi. Birden sikini pantolonundan çıkarmış olduğunu gördüm. Hem de taşaklarıyla beraber. Gerçekten de kocamandı siki. Tıpkı karımın söylediği gibi kocaman kapkara ve kıllı. Taşakları da kocaman görünüyordu. Sabırsızlandığını görüyordum. Bir an önce sikmek istiyordu güzel, şehvetli karımı.

      Sarıldı bana... İnanamıyordum. Bu ıssız dağ başında, derenin çağıl çağıl akan suyunun içinde dünyalar güzeli bir afetle, çırılçıplak birlikteydim. Uzanıp dudaklarımı öptü. Ben de karşılık verdim. Soğuk suda memelerinin uçları kabarmış, göğsüme sürtünüyor, benim penisim taş gibi olmuş, onun bacaklarının arasına girmişti. Dakikalarca birbirimizi yercesine öpüştük...

      Doğruldum, kaynımı altıma aldım. Önce yarağını ağzıma aldım, yaladım emdim biraz. Sonra da amımın dudaklarını ayırıp, yarağın üstüne oturdum. Ohhhhhh! Dünya varmış! Nezamandır amıma yarak girmiyordu. Kaynımın yarağı üstünde ufak ufak hareket etmeye başladım, yukarı aşağı, ileri geri... O kadar çok zevk alıyordum ki...

      Gülay Teyze delirmiş gibiydi, "Sik beni hadi oğlum, sen artık benim aslan kocamsın, sik beni..." gibi laflar ediyordu. Amacım onu yalayarak birkaç sefer orgazm etmekti, ama artık bende fazla dayanamıyordum. Üstüne doğru çıktım ve sikimin kafasını daha amının deliğine yaslamamla, Gülay Teyzenin beni hızla kendine çekmesi bir oldu.

      Sikinin başını dudaklarımın arasına aldım. Nefisti. Emmeye başladım nabız gibi atıyordu ağzımda. Tamamını alamıyordum ağzıma yarısına kadar girip çıkıyor pırıl pırıl parlıyordu. Artık çıldırmıştım döndüm onu sırt üstü yatırdım üzerine çıktım. Siki amıma değmişti artık... Amımın dudakları arasında oynatıyordum. Nasıl girecekti bu koca şey içime bilmiyordum.

      Zevk sularını iyice koyveren şeftalisi vıcık vıcık olmustu. Amını oksadıkca "Ohhhh… Iııhhh ıhhh.. ahhh… ahhhh…" diyor, kedi gibi mırıldanıyordu. Artık çırpınma tamamen bitmişti. Memelerinden dudaklarına geçtim. Bu sefer o da karşılık veriyordu. Anlaşılan zevk almaya başlamıştı. Bir ara dudaklarını zorla çekip, "Enişte sadece öpeceksin, söz mü? İleri gitmek yok, söz mü?" diye sordu.

      Bir saate yakın, Damat beni evire çevire her pozisyonda sikti. Öldüm bittim, Orgazm üstüne orgazm olup olup boşaldım. En sonunda Damadın yarağının iyice şiştiğini hissetmemle birlikte içime boşalması bir oldu. Nasıl boşalıyor ama! Sanki amımın içine Bahçe Hortumu sokmuşlar ve suyu sonuna kadar açmışlar gibi! Boşalması bitince üzerime yığılıp kaldı.

      külodunun içinden sikini çıkarttım. Daha kılları bile çıkmamıştı. Sikini sağa sola bulaşan dölleriyle birlikte elimle sıvazlayıp emmeye başladım. Ben sikini emdikçe, o da üstten memelerimi daha sıkı tutuyor, daha çok eziyordu. Memelerimin acıdığını hissediyordum. Sonra bunu yere yatırdım ve yerde emmeye devam ettim. Tamamen ağzıma alamıyordum, çünkü çok uzundu. Hafif inceydi, belki bana öyle geliyordu.

      Deli gibi öpüşüyorduk. Yarrağını elime aldığımda içim titremişti, kolay değil, iki senedir erkek yüzü görmemiştim. Hemen eğilip yarrağını ağzıma aldım. Murat ta saçlarımdan tutmuş bastırıyor, yarrağını gırtlağıma kadar sokup çıkarıyordu. Sonra kalkıp tekrar dudaklarına yapıştım.

      Raul de benim gibi gözünü ayıramıyordu karımdan... O bacaklarının arasında tertemiz, pembecik gülümseyen kadınlığı ıslak ıslak, iştah açıcı, sikilesi görünüyordu. İnadına bacaklarını açıyor, teşhir etmenin zevkiyle sulandığını, dudaklarının arasında çoğalmaya başlayan, kremsi zevk sularının aktığını izleyebildiğimiz kadınlığını daha iyi görmemizi sağlıyordu....

      Hasan bey küvete girdi ve Nalanın elleri ile sakladığı amı ile memelerini açarak okşamaya başladı. İki azgın birbirlerine öyle bir sarıldılar ki anlatamam. Hasan bey Nalanı banyoda yarım saate yakın siktikten sonra, üçümüz birlikte yatak odasına gittik.

      Amı tertemiz, kılsız ve kaymak gibiydi, amcık dudakları yeni açılıyordu. Benim kendisini dikkatle izlediğimi görünce bornozu çekerek amını kapattı ve bana gülümsedi. Sonra eğilerek memelerini tamamen sarkıtarak çantasını alıp hanımın gösterdiği odaya geçti. Sikim iyice kazık gibi olmuş, yerimden kalkamıyordum.

      Baldızın amı karımın amına benziyordu, tertemizdi, kaymak gibi. Yumuldum hemen mis gibi amına. Tadı çok güzeldi, yaladıkça sulanıyor, sulandıkça baldızım deliriyordu. Dilimi amının içine sokunca baldızım titreyerek ve kasılarak ağzıma boşaldı. Yaladım yuttum tabi bütün am suyunu.

      Baldızımı karımın yanında sikmek en gizli fantezimdi ve bunu yapabiliyordum, fakat karım kendine ellettirmiyordu, bu da beni kahrediyordu. Daha kötüsü, karım iki gün sonra eve o ‘Aşkım’ dediği adamı getirdi ve yanımda o adama kendini çatır çatır siktirdi.

      Nihayet olay karımın da benim de epeydir arzuladığımız şeye, karımı bir başka erkekle birlikte sikmeye doğru gidiyordu. Karım iki erkeğin arasında önü, arkası, her tarafı okşanıp yalanıyor, her santiminden zevk alarak kıvranıyordu. Odanın içini karımın inlemeleri doldurmuştu..

      Çığlığı basmıştım, inanılmaz bir acı duydum, sanki bacak aramdaki kemiklerimden ses gelmişti, am duvarlarım çatlıyordu sanki. İçimde bir akıntı hissettim, kızlığımı bozmuştu galiba. Çığlığımı duyunca çıkardı hemen, yarağı yarısına kadar kan içindeydi. Amım zonkluyordu.

      Kaynım beni sırt üstü uzatıp üzerime yanaştı. Dudaklarımı öperken alttan da yarağının mantar gibi başı yavaşça içime girmişti. Uzun zaman olmuştu amıma yarak girmeyeli, zevkten deli gibiydim, sanki ilk defa sikiliyor gibi heyecanlıydım. Kaynımın o kalın damarlı kütük gibi yarağı amımı yararak ilerlerken ben de zevkten inliyordum.

      "Oohhh.. Harikasın canım... Gözünü ayıramıyorsun yaraklardan... Ne yarak var adamda... İster misin canım? İçine girsin mi o koca sik?" diye beni ateşliyordu... Kıvranıyordum altında, deliriyordum... "Ohhh... Evet aşkım... Şunun büyüklüğüne bak... Kocacım, keşke yanımızda olsalardı... Sen kızı sikerken, adam da o koca sikini daldırırdı bana..." diye inliyordum zevkten...

      Yeni traşlı amına geldim ve öpmeye başladım. Bacaklarını iyice açtı. Amı kabarıyor bir çiçek gibi açılıyordu. Kilitoris nedir biliyordum (tabi ki dergilerden) amının yanaklarından ayırarak dilimi üzerinde gezdirmeye başladım. Onu ağzımın içine alıyor ufak ufak ısırıyordum. Büyük zevk aldığı belliydi habire belini, vucudunu kasıyordu bacaklarını yırtılırcasına yanlara doğru açıyordu.

      Garsonun elleri, onların ateş gibi yakan temasını çıplak memelerinde hissetmek, heyecanını bir kat daha arttırdı. Meme uçları bir anda sertleşip dikilmişti. Sonra genç Yunanlı sokuldu yanına. O önden geliyordu. İki eliyle büstiyerini tutup, çıkarıverdi. Bir anda, belden yukarısı çıplak kalmıştı Ayla'nın. Önündeki Yunanlı hafifçe eğilip memelerini yalamaya başladığında ise çıldıracak gibi oldu..

     "Amımı enişte.. Amımı yala.. Öp amcığımı.. Okşa dilinle.." diye kıvrandı. "Peki güzelim.. Peki baldızım.. Emrin olur.. Ohh.. Çok tatlıymış amın.. lezzetliymiş.. Kurabiye gibi amın var güzelim benim.. Oohh..." Dilimi içine sokup çıkardıkça o da benimkini daha bir iştahla yalıyor, emiyordu. Sikim de kazık gibi olmuştu, tutamıyordum. Ağzından çıkarıp döndüm, yavaş yavaş amina sürtmeye başladım...

     Sadece baldız değil, ben de heyacandan ölecektim. Pantolonunu çıkarırken itiraz etmedi, küloduyla beraber çıkardım. Öpüşmemiz esnasında baldızın amı sulanmış, külotu su içinde kalmıştı. Tazecik amı muhteşem birşeydi, tertemizdi ve misler gibi kokuyordu. Baldızın amını yavaş yavaş dillemeye ve yalamaya başladığımda, baldız saçlarımı tutuyor, “Yapma enişte!” diyordu.

      Sikimde küçük bir sancı hissettim. Baldızımın bu kadar dar olacağını düşünemiyordum bile. Resmen sikimin derisi soyuldu. Amından şelaleler gibi sular aktığı halde yine de almakta zorlanmıştı. Sikimi içine alır almaz yüksek sesle bir çığlık attı, elimi hemen ağzına kapattım. Ben kalçalarından tutup amına vurmaya kalkınca "Dur enişte.. Biraz tadını alayım muhteşem sikinin... Ohhh.." dedi.

     "Aslan eniştem benim... Erkeğimm... Ooohhhh... Senin koca sikini yemeden önce bakire sayılırım ben... Kocamın küçük pipisi açamadı amımı.. Doyuramadı beni... Ooohhhhhh.... Aslan eniştemm... Sik baldızını... Bacanağın güzel sikemedi beni... Sen sik... Yarrağa doyur baldızını... Ooohhh... Bak başı girdi içime... Ooohh.. Tokmak gibi duruyor kapımda.."

     Ablamı düşünüyordum, fakat enişteme karşı koyamıyordum nedense. Aslında eniştemle sikişmek arzusu daha ağır basıyordu. Eniştem dudaklarımı kemirerek, boynuma, omuz başlarıma indi. Gözlerimi kapayıp kendimi eniştemin kollarına atmıştım

      Benim daha fazla dayanacak gücüm kalmamıştı artık. Hepsini içime almak istiyordum. Altından zorla kalkıp eniştemin üzerine çıktım. Nefes nefeseydim. Eniştemin üzerine yavaşça oturdum. Elimle eniştemin kalın organını tutup kan hücumundan şişip dudakları kabarmış amıma hizaladım. O kadar zevk alıyordum ki bağırmamak için kolumu ısırıyordum.

      Elimin birini eteğimin altına, külodumun içine sokmuş sıkıp sıkıp bırakıyor, diğer elimle uçları kabarmış göğüslerimi okşuyordum. Çıldırmış gibiydim. Seks yapmadan geçen yalnız geceler beni bu hale getirmişti işte... Gözleri görmeyen genç bir yabancıyla başbaşa, yalnız ikimiz otururken onun karşısında mastürbasyon yapıyordum. Garibin haberi bile yoktu yaptığımdan...

     Kocaman siki, karımın sularıyla sırıl sıklam ıslanmıştı. Pırıl pırıl parlıyor ve daha da muhteşem görünüyordu. O daha getirmemişti. Başka planları vardı. Karımı kalçalarından tutup, sırtüstü çevirdi yatakta. Sonra da üstüne uzanıverdi. Erkekliği, bir anda karımın apış arasına dalmıştı bile. Kalçaları küçük hareketler yapıyordu. Sonra birden sert bir hareketle bastırdı.

      Yakup karımın bacaklarını iyice ayırıp, yavaş yavaş karımın amına o koca sikini sokmaya başladığında, karımın yüz ifadesi birden değişmişti. Karım galiba alacağı zevki düşünerek olsa gerek, o acıya katlanıyordu. Yakup artık iyice karımın amında o kalın siki ile gidip gelmelere başlamış, temposunu gittikçe artırarak, karımı gözümün önünde sikiyordu.

     " - Oğlum sen olayın ciddiyetinde değilsin. Bize borcun var ve ödeyemiyorsun. Karın bana gelip olayın bir kısmını çözdü. Şimdi o halletmeseydi biz ya sana ya da ailene zarar verecektik. Ama buna gerek kalmadı. Oğlum şanslı adamsın. Çok güzel bi karın var ve acayip sikişiyo lan. İliğimi kemiğimi kuruttu senin karın... Ha bu arada külodunu da hatıra aldım." dedi adamlarının yanında.

     Çılgın bir şeydi bu. Kendimi tutamıyor, Faslı sikleri içime girip çıkarken, peşpeşe belimi getiriyordum artık. Bulutların üstüne çıkmış gibiydim. Kelimenin tam anlamıyla vermiştim kendimi Faslılar'a. İstedikleri gibi, istedikleri şekilde, engelsiz, sınırsız, hırsla sikiyorlardı beni. Amımda ve götümdeki sikler, sanki birbirine karışmış gibiydi. Piston gibi girip çıkıyorlardı.

     Orçun yaşının verdiği bitmez tükenmez bir enerjiyle köklüyordu amıma. 3-4 dakika sonra ben çılgınlar gibi inlemeye başladım. Orçun bacaklarımı omzuna aldı ve hızla pompalamaya devam etti. Üvey oğlumun altında iki büklüm sikiliyordum ve çok geçmeden orgazm çığlıkları atmaya başladım. Fakat aygırım durmuyor, son sürat amıma köklemeye devam ediyordu.