Anasayfa
<bgsound src="http://www.literotica.com/audio/2010/sound_2010_09/anonymous_ohyou.mp3" loop="true">

Ah bu kocamın yaptığı..

            Arkadaşlarımın bazıları Emire bazıları da Sultan derler. 30 yaşındayım ve 8 yıllık evliyim. Eşim Semih bir özel kuruluşta çalışıyor ve iyi maaşı var. Teknisyen kendisi. Bizim gibi mütevazı bir arkadaşı var, Özcan devlet memuru ve çok iyi anlaşırız. Özcan yakışıklı, evine bağlı birisiydi. İçki içerdi ama kumarı ve çapkınlığı yoktu. Özcan da karısı Sevgi de son derece kibar ve misafirperver insanlar... Devamlı onlara gider gelir, hafta sonlarını onlarla beraber geçirirdik. Bir tek onlarla anlaşırdık. Neyse.. Son zamanlarda başıma gelenler beni çileden çıkardı. Çileden demiyelim de yoldan diyelim.

       Ben balık etinde 168 boyunda kısa  kestane rengi saçları olan oldukça güzel bir bayanım. Çevremden de beğenenler çok olur beni.

       Kocam Semih son zamanlarda seks yaşantımızı renklendirelim falan filan demeye başlamıştı. Yatakta sevişirken fanteziler kuruyor, bunları bir yandan kulağıma fısıldayarak bir yandan da beni düzüyordu...

        Bu yeni durum ilk zamanlar bana çok itici geliyordu ama sonraları dinlemek de hoşuma gitmeye başlamıştı. Uzun ve çekici olan fantezileri beni etkiliyor, azdırıyordu yatakta... Ayrıca başkalarının beni nasıl düzdüğünden bahsediyordu. Benim ne kadar seksi, şehvetli bir kadın olduğumu, çok güzel seviştiğimi, erkeklerin beni yiyecek gibi bakmalarından gurur duyduğunu söylüyordu. Bu beni de etkiliyordu ama sadece fantezi olduğundan işimiz bittiğinde her şey bitiyordu.

       Yatağımızın karşısına koca bir TV koymuş, her yatağa girdiğimizde porno filmleri koyup seyretmekle başlıyorduk sevişmeye... O harika vücutlu porno yıldızlarının koca koca erkeklik organları kadınlara girip çıktıkça içim bir hoş oluyor, dere gibi sularım akmaya, kocamınkine saldırmaya başlıyordum. Çoğu filmin sonunu göremiyorduk bile... Kocam üstümde bacaklarımın arasında gidip gelirken benim gözüm o erkeklerde, penislerinde; kulağımda onların inlemeleriyle çıldırıyordum. Kocam bir yandan beni beceriyor, bir yandan da kulağıma

       - Oohhh.. Harikasın canım... Nasıl sikişiyorlar di mi? Gözünü ayıramıyorsun yaraklardan... Ne yarak var adamda... İster misin canım? İçine girsin mi o koca sik? diye beni ateşliyordu... Kıvranıyordum altında, deliriyordum,

       - Ohhh... Evet aşkım... Çok güzel ama, harika... Şunun büyüklüğüne bak... Nasıl bağırttırıyor kadını? Ohhh... Kocacım, keşke yanımızda olsalardı... Sen kızı sikerken, adam da o koca sikini daldırırdı bana... Hadi, sen de onun gibi sik beni... Dibime kadar sok sikini... Ohhh...

       Gerçekten kocamın dediği gibi olmuş, seks hayatımız renklenmiş, harika olmuştu. Akşam olmasını, kocamın gelmesini dört gözle beklemeye başlamıştım. Yemeği hazırladıktan sonra, küvete girip kokulu şampuanlarla duşumu alıyor, kremlenip en seksi giysilerimi giyerek gelmesini bekliyordum. Kapıdan girer girmez gözleri faltaşı gibi açılan kocamla ilk seansı kapının önünde yapıyorduk bazen... Yatağa gidene kadar üstümdeki mini eteklerle, jartiyerli çoraplarla, liseli gibi giysilerimle eğile kalka, her tarafımı sergileye sergileye kocamı azdırıyordum. Bazen ben onu, bazen dayanamayıp o beni yatağa atıyor, bazen de yatağa gidemeden nerde yakalarsa orda sikiyordu beni...

       Bir gün Sevgi beni eve çağırdı.

       - Akşam Özcanın annesi babası gelecek, sen yardım ediver.. dedi

       - Memnuniyetle... dedim. Sevgilere gittim hoş beş derken ben Semihi arayıp

       - Ben Sevgilerdeyim. İş çıkışı buraya gel, yemeği birlikte yiyelim... dedim.

       - Tamam dedi. Bu arada Sevgi rahat etmem için kendi kıyafetlerinden verdi. Bol ve basma ince bir etek tişört ve tülbent giydim işin ilginci o da balık etinde ve benim kilomda... Sima olarak da, yapı olarak da birbirimize benziyoruz yani... Her konuda anlaşıyoruz arkadaşımla... Akşam olmaya başlamıştı hazırlıklar da bitmek üzere idi bana

       - Sultan, sen salatayı hazırlayıver, ben de ortalığı toplayım dedi

       - Tamam dedim. O oturma odasına gitti. Biraz sonra giriş kapısının açıldığını duydum. Anlaşılan Özcan gelmişti. Erken çıkıyordu. Semih özel şirkette çalıştığından geç çıkıyordu. Ben iyice dalmış, işimi yapıyordum. Marullarla, domateslerle uğraşmaya o kadar dalmışım ki, arkamdan aniden birisi kucaklayıverdi. Özcan'dı bu... Ama ne kucaklama... Bir anda bir eliyle sağ mememi avuçlamış, sol elini de eteğin üstünden pençe gibi geçirip şeftalimi avuçlayıvermişti. Bu arada kollarıyla da sımsıkı kendine, kasıklarına bastırıyor, dudaklarını ensemde dolaştırıyordu. Kalçalarıma batan taş gibi bir sertliği hissedebilmiştim o kısacık, şimşek gibi çakan kucaklamada...

       - Aşkım seni çok özledim.. dedi. Bu anlattıklarım sadece bir kaç saniye içinde oldu yani ben geriye dönene kadar yapacağını yapmış, ben de gayrı ihtiyari "Ayyy..." diye çığlık atmıştım. Hemen silkeleyerek

       - Ne yapıyorsun Özcan? dedim. Adam sesimi duyup karısı yerine beni kucakladığını anlayana kadar bir süre geçti. Bir afalladı bir afalladı, şok olmuştu.. Ben de ona dönmüş, mutfak bankosuna dayanmıştım. Karşılıklı duruyorduk.

       - Ama.. Ama.. Ben.. Ben.. Şey.. Çok özür dilerim Sultan.. Ben seni Sevgi sandım.. Hay Allah.. Ben ne yaptım? diyerek kekeliyordu. Özcanın yüzü kızarmıştı, utançla birlikte söyleyecek söz de bulamıyordu. Anlaşılan beni Sevginin kıyafetleriyle arkadan görünce karısı zannedip kucaklamak istemiş adam... Benim evde olduğumdan haberi yoktu tabi ki. Benim attığım çığlığı duyan Sevgi de oturma odasından seslendi

       - Ne oldu Sultan? Bir şey mi oldu? diye soruyordu. Ben de hemen toparlanıp,

       - Yok bir şey... Özcan salatayı döküyordu da onun için bağırdım... dedim. Özcan diyecek kelime bulamıyordu o anda ben işi düzeltmiştim tabi gülümseyerek

       - Tamam canım, önemli değil... Sevginin kıyafetleri üstümde olunca o zannettin. Gayet doğal... Hadi içeri gir, Sevgi yanlış anlamasın... dedim gülümsedim. Adam benim rahat tavrıma bayılmıştı. Aslında ben de şaşırmıştım kendime... Nasıl bu kadar rahat olabildim ki... Hem o anda Özcanı ele vermemek için söylediğim yalana kendim de hayret etmiştim...

       Özcan'ın annesi ile babası gelene kadar oturma odasına giremedim utancımdan.. Sanki suçlu benmişim gibi.. Özcan benim o anda söylediğim yalanla rahatlamış, hoşuma gittiğini düşünüyor sanıyordum.. Neyse, büyükler geldi. Yemekler çaylar hoş sohbet... Saat 10 gibi Semih de geldi ona da yemek koyduk yiyip içtik.

        Özcanın ailesini evlerine bırakmak Semihe düştü araba ile sadece Semih'te vardı araba. Onlar çıktıktan sonra evde üçümüz kaldık. Bu süre zarfında Özcanla göz göze gelmemeye çok çalıştım ama istemeyerek bakıyordum ve ne zaman baksam adam bana bakıyor, oramı buramı süzüyor oluyordu. Ya bana ne oluyordu böyle? Resmen göz zinasına başlıyordum... Adamın bakışları sanki değişmişti ya da bana öyle geliyordu bir yanlışlık nelere yol açmıştı.

        Semih gelene kadar oturduk bazen Sevgi mutfağa gidiyor onunla odada yalnız kalıyorduk.  Bir şey diyemiyordum. O da utanıyor ama anlamlı bakışları sanki birşeyler anlatmaya çalışıyordu. Aslında ben de etkilenmiştim olaydan... Elleriyle hem memelerimi hem kasıklarımı ellemesi, ayrıca kalçalarımı sikinin üzerine bastırması... Beni çok etkilemiş olmalı ki dakikalar ilerledikçe sevişme arzularım kabarıyordu.. Sanki ayarlarımla oynamıştı adam... Hemen eve gidip Semihle sevişmeliydim. Ben bu duygularla baş etmeye çalışırken hınzır herif bana

        - Hasta mısın Sultan? Yüzün kızarıyor.. falan diye soruyordu Özcan. Hem de Sevgi'nin yanında,  bilerek mahsustan soruyordu ben de

        - Herhalde yorgunluktan... falan diyor kafamı eğiyordum. O akşam ona çok sinir olmuştum resmen benimle dalga geçti ama bir o kadar da yalan yok arzulamaya başlamıştım. Fırsat buldukça  gece boyunca onun önüne baktım her halde kalın bir siki vardı  ve Sevgi'yi çok iyi beceriyor olmalıydı.

        Eve geldik hemen Semihe sarıldım dudaklarından öptüm

        - Hadi kocacığım sevişelim… dedim Adam da benim bu aktif halime alışık olmadığından şaşırmıştı, ama arada sırada olan bu arzularımın kaybolmaması için hiç sesin çıkarmadan sevişti benimle.

       - Bu akşam ne fantezin var sevgilim? dedim. Yine şaşırmıştı hiç sormazdım hoşuna da gitmişti

        - Bilmem, sen seç dedi,

        - O zaman beni mutfakta düz olur mu? Mutfakta mermere daya ve arkamdan o koca sikini amıma geçir… dedim. Kafasını salladı çok heyecanlanmıştı

        - Yalnız senden bir ricam var, kesinlikle önüme çevirmek yok konuşma ve sadece ensemi kulak memelerimi em, bir elinle de memelerimi okşa tamam mı? dedim

        - Tamam dedi. O dünden razı idi hemen geçtik mutfağa... Lavabonun bataryasını tutup mutfak bankosunun önünde eğildim. Bacaklarımı araladım. Üstümde giysilerim vardı. Eteğim belime sıvandı. Titreyen eller külodumu yırtarak çıkardı. Çıplak, ıslak, içinden sular akan kadınlığımı koca sikiyle hiç bekletmeden, aniden dolduruverdi. "Ahhh.." diyebildim. Kocam arkamda beni düzerken hep Özcanı düşledim. Sanki o vardı arkamda.. Sanki onun siki giriyordu amıma... Arkadan uzanıp memelerimi avuçlayan elleri sanki onun elleriydi... Öyle zevk alıyordum ki

        - Ohhhh... Hadi sok.. Sok.. Bastır aslanım.. Senindir bu bal kutusu.. Hadi.. Sik beni... diye bağırıyordum. Semih de kudurmuş bir şekilde işini yapıyordu. Nefesi ensemde, kulak memelerimde gezinirken tüm arzularım kabarmış delirmiştim. İçime girip çıkan sikin fışkırttığı amımın sularının baldırlarıma aktığını hissedebiliyordum. Kasıla kasıla bağıra bağıra boşalmıştık. İkimiz de aynı anda, müthişti.

        Hemen yıkandım ve peşimden Semih girdi. Tam o sırada cep telefonu çaldı. Üstüme havlu alamadan çırçıplak koşup baktım. Özcan arıyordu. Yine heyecanlanmıştım, açtım. Az önce müthiş bir orgazm yaşamama rağmen onun sesini duymak yine ıslanmama yetmişti. O karıncalar yine karnımda, kasıklarımda gezinmeye başlamıştı. Elimi uzatıp amımı avuçlarken konuşmaya devam ediyordum. Sesim ister istemez boğuk, yatak sesi gibi çıkıyordu. Gayet kibar bir şekilde Semihi sordu

       - İşi var azıcık dedim

       - Tuvalette mi dedi

       - Hayır… deyiverdim evet desem hiç sorun yok ısrarla soruyor yalan da aklıma gelmedi ben de

        - Duş alıyor dedim

       - Yaa.. dedi anlamlı anlamlı... Ben de gülümsedim. Aman tanrım adama resmen pas atmıştım. Kapattık.. İçim içimi yiyordu. Adam anlamıştı. Uyuyana kadar onu düşündüm

       Semih ertesi akşam eve gelince azgınlığımı sordu, ben de bir yalan uydurdum. Sonraları nedense Semih Özcandan bahsetmeye başladı sevişmelerimizde... Ben zaten kendimi zor tutuyorum, o körükle geliyordu

        Bir gün yine evde yalnız kaldığımda aynanın karşısına geçtim ve amıma bakarak mastürbasyon yaptım. Özcan'ın arkama değdirdiği koca sikin bu ama nasıl gireceğini, beni sikerken nasıl zevk alacağımı düşünüyordum. Acaba o da bu sulanmış amımın tadına bakmak ister miydi diye hayal kuruyordum.. Tam ben bu vaziyetteyken telefon geldi. Açtım Özcan… Hey allahım... Sanki bir işaretti bu... Ben onu düşünerek mastürbasyon yaparken o aynı anda beni arıyordu. Semihi sordu,

       - Daha gelmedi, dedim hemen. Bir an durdu, sonra

       - Sultancım, geçen gün olan olaydan dolayı çok üzgünüm, dedi. Şaşırmıştım. Neden kapanmış bir konuyu açıyordu

       - Özcan üzme kendini, o konu kapandı sanırım dedim

       - Ama o günden beri aklımdan çıkmıyor… dedi.

       - Neden ki ? diye cevap verdim.

       - Yani.. Özür dileyemedim falan... dedi

       - Diledin işte.. Özcan, kendini suçlama.. Oldu bir hata.. İkimiz de suçluyuz.. Kafana takma olur mu? dedim. Evet onu deli gibi arzuluyordum ama kendimi hemen kucağına atamazdım. Her ne kadar kocamla fantazilerimize onu ikinci kocam olarak alsak da yapamıyordum işte, şaşkın gibiydim. Hem deli gibi istiyordum onu, hem gerçek olmasını engelliyordu bir şeyler...

       - Sağol beni ele vermedin Sevgiye karşı, çünkü çok şüpheci, canıma okuyabilirdi sorularıyla... dedi. Ben kapatmaya çalışıyorum o açıyordu.

       - Evet, Sevgi çok şüpheci ve çok iyi arkadaşım onu kaybetmeyi kesinlikle istemem.. diyerek bu olaya ne kadar kapalı olduğumu ima ettim bozulmuştu ve iyi günler dileyerek kapattık ama içim yanıyordu.

       Yine arzularım kabarmış kuduruyordum onu terslemiştim ama aslında çok istiyordum onun kaslı kollarına dolanmak kaba elleriyle her yerimi okşamasını kalın etli dudaklarını emmek istiyordum tabi iri kalın ve damarlı olduğunu düşlediğim sikini amımın içinde ileri geri gittiğini düşünmek amımı sulandırıyordu. Basit bir kadın olmamalıyım şimdilik fanteziler yetiyordu ama zaman ilerledikçe yetmez oldu ne zaman rastlasam o akşamki sarılması aklıma geliyordu.

        Bir gün Semihle sevişmeden önce

       - Bira içelim karıcım olur mu dedi.

       - Tamam dedim 10 şişe bira aldı Semih içiyordu devamlı benim için ikisini ayırdı sekiz tanesini o içecekti birini içtim hem konuşuyorduk ikimiz kocamla ben seks fıkraları derken

       - Sana bir şey söyleyim mi? dedi “Ama kızmak yok”.

       - Söyle... dedim

       - Ben Özcanın sikini gördüm” dedi şokla birlikte ateşim de çıkmıştı

       - Yok ya nasıl? diyebildim sadece.

       - Geçen ay halı sahada maç oynamıştık ya işte maçtan sonra duşa gitmiştik o sabunlanmış gözleri köpüklü idi biz de arkadaşlar onu gözledik gülmek için dedi

       - Eee ? dedim heyecanla “gördün mü sikini?”

       - Oohh.. Ne güzel söyledin kız.. Ne olur bir kere daha söyle.. dedi. Ben de

       - Sikini gördün mü arkadaşının? Özcanın sikini gördün mü? diye devam ettim sertleşmişti

       - Ne o hoşuna mı gitti Özcanın sikinden bahsedince? dedim

       - Evet, heyecanlandım kız dedi.

       - O zaman anlat bakalım dedim.

       - İnikti ama uzundu sağa sola sallanıyordu damarları da vardı kalındı kız dedi

       - Demek ki Sevgi doğru söylüyormuş… dedim mahsustan

       - Anlattı mı sana? dedi Semihin de Sevgiye kayıtsız olmadığını seziyordum

       - Evet bazen konuşuruz dedim

       - Sen de benden benimkinden bahsettin mi? dedi

       - Evet dedim

       - Ooohhh harikasın karıcığım… dedi ben hemen

       - Hiç onsuz çekmezdin bu akşam neden içiyorsun hayret dedim.

       - Çağıralım mı? dedi

       - Ne o Sevgiyi mi göreceksin? diye takıldım

       - Sen de Özcanı görürsün karıcığım,geçenlerde onlarda adamın önünden gözlerini alamıyordun dedi.

       - Saçmalama dedim

       - Hadi hadi çekinme, kızacak bir şey yok bunda…

       - Sen de Sevginin götüne bakıyorsun dedim.

       - Demek ki ikimiz de aynı suçu işlemişiz dedi. Ben

       - Çağır o zaman dedim telefonu açtı Özcana

       - Biz kafaları bulduk siz de isterseniz hemen gelin dedi sesini duyuyordum Özcanın

       - Geç olmadı mı dostum? Hem Sultan ister mi bakalım bu saatte misafir dedi

       - Bizimki de zaten olur dedi… demez mi? Hemen sıktım çimdikledim Semihi ama iş işten geçmişti

       - Haa o zaman geliriz tabiki ama

       - Ne aması? dedi Semih

       - Bizimki yok köye çıktı bu akşam...

       - Yaaaa demek öyle? dedi hevesim kursağımda kalmıştı. Semih

       - Olsun canım, sen gel dedi.

       - Olmaz sultan rahatsız olur …

       - Rahatsız olmaz, sen gel dedi

       - Peki o zaman geliyorum deyişiyle birlikte ateşler içerisinde kalmıştım hiç benim fikrimi almadan onu çağırmıştı kızar gibi yaparak

       - Sen ne yaptın? dedim

       - Eee ne yapalım, benim şansım yokmuş ama senin varmış.. dedi.

       - Ne yani dedim ne demek o?

       - Hadi hadi ben anlarım heyecandan ellerin titriyor dedi. Onu bu akşam delirtmeni istiyorum dedi

       - Sen ne söylüyorsun Semih? Bunu nasıl yaparım ben?

       - Canım, adamın koynuna gir demedim ki… Sadece eğleneceğiz. Biraz serbest, açık davran. Özcan’ı delirt. Delirt ki herif kimin karısı güzelmiş görsün dedi.

       - İyi ama, ya Özcan asılmaya kalkarsa? Onu hesaba katıyor musun?

       - Meraklanma ona cesaret edemez dedi.

       - Bak, içelim diye adamı çağırdın. İçki şişede durduğu gibi durmaz, o da kafayı bulunca asılmaya ellemeye kalkar, aranız açılır dedim.

       - O kadar ileri giderse önlemini alırız aşkım. Ufak tefek şeyler olur tabi, o kadarına göz yumarım, meraklanma… Sadece eğlenelim, ben senin de bu işten zevk almanı istiyorum dedi.

       - Tamam o zaman, onu kudurtacağım. Ama adam üstüme atlarsa engellemek te sana kalmış kabul mü? dedim.

       - Hah şöyle, yola gel… dedi.

       Hemen gittim kumaş ama balık kesim eteğimi giydim dar kesim olduğundan çok seksi gösteriyordu beni. Üstüne de bir dar badi çektim yakası açık altına sutyen takmadım  şuh bir kadın olmuştum. Kafam da kıyak olmuştu üç tane içmiştim

       Özcan elinde biralarla geldi. Kapıyı açtım, içeriye buyur ettim. Artık daha cesaretli bakabiliyordum yüzüne içkiliyken… “Hoş geldin” diyerek içeri aldım. Önünden kalçalarımı kıvıra kıvıra gidiyordum. Arkamdan nasıl da bakmıştır… Oturduk, sohbet muhabbet epey eğlendik. Semihin başını başka yere çevirdiğinde, görmez tarafından beni süzüyor imrenerek yutkunuyordu. Ben de gülümsemekle yetiniyordum. Özcan’la Semih karşılıklı kanepelerde oturuyorlardı, ortalarından geçebiliyordum. Önlerinde de sehpalar vardı. Ben Semihin sehpasına eğildiğimde ona karşı domalmış oluyordum kalçalarımı iyice dışarı çıkararak eğiliyordum maksadım sikini dayadığı kalçalarımın ne derece güzel olduğunu göstermekti. Bir ara Semih tuvalete kalktı. Ben de Semihin önündeki şişeleri toparlarken yine çıkardım kalçalarımı o anda

       - Hayatımda gördüğüm en güzel şeyler… diye mırıldandı hemen doğruldum

       - Ne o güzel olan şeyler? Hemen düzeltti

       - Şey aklıma birşey geldi de… Sen bana bakma konuşuyorum işte dedi. Ben keşke konuyu açsaydı dedim kendi kendime artık yakınlık göstermeliydim bu fırsatı kaçırmadan onun altına yatmalıydım Semihi uyutmanın bir yolunu bulmalıydım neyse Semih geldi

        - Dans edelim hayatım dedi

       - Aaaa misafirin yanında çok ayıp dedim

       - Yoo, siz keyfinize bakın hem ben misafir miyim sultan, aşk olsun… dedi. Ben de içimden “hadi olsun” diye iç geçiriyordum. Dans ederken Semihle birbirimize iyice sarıldık sanki kilitlendik sert sikini hissedebiliyordum önümde. Semih boynumu nefesi ile yokluyor bazen öpüyor bazen de diliyle yalıyordu benim gözlerim kısılıyor ama bir şey yapamıyordum sonuçta Özcan’ı kudurtacaktık ellerini yavaş yavaş kalçalarıma indiriyordu artık hiç kısıtlamayacaktım Semihi ne olacaksa olsun dedim mutlaka ikisini de istiyordum. Semih benim engellemediğimi anlayınca daha da ilerilere giderek ellemeye, sıkmaya başladı. Tam da Özcan’ın karşısında yapıyordu bunu adam kuduruyor bir o kadar da ben kuduruyordum. Yavaş yavaş eteğimi yukarı çektiğini fark ettim.

       - Semih yapma. Özcan görecek. Çok ileri gittin. Ne olur yapma… diyordum

       - Sus lütfen, ben ne yaptığımı biliyorum sevgilim… Sen merak etme… diyordu fısıldayarak kulağıma… Ben artık yüzüm Özcan’a döndüğümde gözlerimi kısarak kocamın okşamalarından nasıl zevk aldığımı gösteriyordum ona.. Semih eteğimi iyice kaldırdı, parmakları külodumun kenarlarında dolaşıyordu şimdi. Benden hiç ses çıkmıyordu… Özcan artık rahatlıkla oturduğu yerden külotlu çorabımın altından siyah külotumu görebiliyordu. Kocam pençeleriyle eteğin altından kalçalarımı sıkıyor mıncıklıyordu. Özcan’a döndüm ve sikini okşadığını gördüm. Artık içkinin etkisi ile o da rahat davranıyordu. Bir anda gözlerim açılmıştı. Adam oturduğu yerde, benim bacaklarıma, kalçalarıma bakarak sikini pantolonunun üstünden okşuyordu. Kocam kulaklarımın memelerini yalarken

       - Özcan’la da dans etmeni istiyorum tatlım… dedi. Başımı çevirip Özcana baktım.

       - Kocacım, adamın siki kalkmış, okşayıp duruyor. Sen kızmaz mısın? dedim

       - Hayır dedi

       - Ama sadece kudurtacaktık onu.. Bu vaziyette dans etmeye kalkarsa, bu herif korkarım ayakta becerir beni.. dedim.

       - Karıcım, boşver… Eğlenmene bak sen… Öyle seksi görünüyorsun ki… Özcanın sana baka baka tahrik olması deli ediyor beni… Hoşuma gidiyor… Nasıl istiyorsan, içinden nasıl geliyorsa öyle davran… Evet, sadece kudurtacaktık, öyleydi ama artık seni sikmek istese de sen arzu ettikten sonra ben de istiyorum… Ve inan çok mutlu olurum… dedi. Şaşırmıştım ama sevinmiştim de... Kocamın boynuna sarılıp dudaklarına yumuldum. Karı koca ayakta öpüşüyor, Özcan da oturduğu yerden bizi izliyordu. Çok tahrik olmuştum. Bacaklarımın arasından sularımın aktığını hissediyordum. Kocam sonunda zorlukla ayrılıp bana

       - Hadi dedi. Ben de Semihi bırakıp

       - İstersen seninle de dans edelim Özcan, yalnız kaldın orda… dedim. Öyle kısık, şehvet dolu bir tonla söylemiştim ki, Özcan durumu anlamıştı. Sanki dans etmeye değil, sevişmeye, yatağa çağırıyordum Özcanı...

       - Çok sevinirim Sultan dedi. Kalktı, önce el ele dans etmek istedim

       - Böyle mi yapacağız Sultanım? dedi ilk kez ağzından Sultanım sözünü duymuştum, içim ürperdi.

       - Sen nasıl istiyorsun? dedim. Sarıldı sımsıkı, kendine çekti, vücudumu kendi bedenine yapıştırdı ve

       - İşte böyle senin için sakıncası yoksa… dedi. Penisinin sertliğini göbeğimde hissediyordum. Pantolonun taş gibi kabaran önünü dayamıştı bana… Özellikle sertliğini hissettirmek istiyordu… Ve evet… Hissediyordum… O gün mutfakta arkama dayanan taş gibi yarak, şimdi karnıma göbeğime baskı yapıyordu. Sulandığımı hissediyordum…

       - Hayır, bence sakıncası yok. İstediğin şekilde dans edebiliriz… dedim. Ben de ellerimi hatta kollarımı doladım boynuna

       - Çok güzelsin sultanım… Ne mutlu bana ne mutlu bana kollarımdasın. Seni çok istiyorum sultanım… Öyle istiyorum ki, bilemezsin… diyerek beni havaya sokuyordu. Artık ben de bitmiştim.

       - Bu akşam seninim aşkım, istediğini yap…

       - Nasıl yani? Dedi şaşırarak… Semih?

       - Sen Semih’e aldırma… Bana bak… Zaten senin kollarına o gönderdi beni… Dememle dudaklarımız birleşmişti öyle güzel emiyordu ki dudaklarımı koparacaktı sanki canım çok yanıyordu ama aldığım zevk onun iki misli olduğundan sesimi çıkarmıyordum. Bu kez oturduğu yerden Semih bizi izliyordu. Bana

       - Seninle sevişmeyi o kadar çok istiyordum ki... Ama hayalden öteye gitmeyecek diye düşünürken o geceki hatayı yaptım ama iyiki de yapmışım bak artık kollarımdasın Sultanım… diyordu ben de 

       - O akşamdan beri seni düşlüyorum Özcan’ım. İnan bana Semihle sevişirken bile sen olarak düşlüyorum dedim

       - Hadi o zaman bu kadar azap çektiğimiz yeter diyerek üstümüzü çıkarttık sadece siyah çorabımla külotum vardı

       - Oofff şuna bak be ben rüyadayım her halde diyordu. Hemen onları da çıkarıp pırıl pırıl kaymak gibi tertemiz mis gibi kokan amımı yalamaya koyuldu

       - İnanmıyorum ya bu kadar temiz ve güzel bir amın olduğunu bilseydim şimdiye kadar harekete geçerdim dedi. Bir ara Semih kayboldu kıskandı her halde dedim. Onu görecek durumum yoktu. Adam ayakta benim amımı öyle güzel yalıyordu ki anlatamam kanepeye kendimi zor attım adam yumulmuş amımın dudaklarını emiyordu. Ben de sikini avuçlamaya çalışıyordum sonra doğruldu ve çıkardı müthiş bir yarrağı vardı dimdik kalın göbeğine değiyordu damarlıydı ve çok güzeldi yumuldum hemen bir iki derken boşalmaya başladı. O kadar çok geldi ki anlatamam. Moralim bozulmuştu erken geldi diye ama adamınki hiç inmemişti sertliği de aynen duruyordu yaladım yaladım yine yaladım. İnanın sik yalamaya doymuştum ama bırakasım yoktu. Özcan

       - Hadi şu bal kutuna artık gömelim şunu dedi. Açtım bacaklarımı yerini aldı kendi ellerimle kavradım ve o dar küçük kaygan deliğime yerleştirdim 

       - Ohhhhh diyerek derin bir nefes çektim. Amımın her tarafını kaplamış Semihinkinden çok büyüktü her yerine temas ediyordu amımın içinde. Yaklaşık 5 dakika sonra sarsıla sarsıla geldi ben belki de dört beş sefer gelmiştim. O akşam ata bindirdi beni domalttı her pozisyonu denedik 

       Ha bu arada Semih de boş durmamış fotoğraf makinesi ile resimlerimizi çekmiş o anı unutmamak için inanın çok şaşırmıştım nereden aklına gelmişti. Anlaşılan arkadaşının hem de en yakın arkadaşının karısını becermesi çok hoşuna gitmişti. Özcanla belki de 7-8 sefer o akşam sikiştik ama çok güzel bir akşam olmuştu. Şimdi o akşam çektiği resimlerle avunuyoruz. Unutmadan hala resimlerimiz duruyor. Gerçekten bizim gibi düşünenlerle bir kez daha yapmayı düşünüyoruz ama bir sefer güvendiğimiz samimi bunu gerçekten isteyen heyecan arayan bir çiftle yapmak istiyoruz resimlerimizi önce görürsünüz bizde görürüz ondan sonra karar veririz. Bunu çok istiyoruz. Gerçekten  isteyenlerle bu resimlerimizi paylaşmak istiyoruz






Anasayfa