Anasayfa
<bgsound src="http://literotica.com/audio/2011/sound_2011_02/anonymous_sodamnhot.mp3" loop="true">

Baldızın amı sulanmış, külotu su içinde kalmıştı..

       Eşimle evlendiğimizde baldızım Pelin 16 yaşında, minyon, çıtı pıtı, göğüsleri ve kalçası varla yok arası, 45 kilo, 1.50 boylarında, tam benim istediğim gibi kızdı. Nişanlılık döneminde bize çok yardımcı olmuştu, evden çıkarken yanımıza Pelini vermeden dışarı göndermiyorlardı. Biz de Pelini bir yerlere bırakıp, arkadaşımın evine gidiyor, eşimle işimiz bitince, baldızı bıraktığımız yerden alıp evlerine bırakıyordum. Anlayacağınız evlenmeden önce eşimle işi bitirmiştik, yani sikişmiştik. Ama bir aksilik çıkarmasın diye bunu Pelinden gizliyorduk. O sadece öpüştüğümüzü falan sanıyordu, çünkü ablası ona öyle anlatıyordu.

       İnsan oğlunun tabiatından olsa gerek, ben de, baldızına ilgi duyan birçok enişte gibi, baldızım Peline ilgi duyuyor ve arzuluyordum. Bana göre gerçekten baldız baldan tatlıydı ve ona da sahip olmak istiyordum. Eşimle sevişirken ve sikişirken hep baldızımı hayal ediyordum, ama bana hep imkansız gibi, olmaz gibi geliyordu ve sadece hayallerimi süsleyerek kalacak gibi geliyordu. Hem nişanlılık döneminde hem evliliğimiz süresince baldızıma maddi manevi, her konuda destek olurdum. Durumum iyi olduğu için, neredeyse onun tüm parasal ihtiyacını ben karşılıyordum ve kendimce baldızıma ileriye dönük yatırım yapıyordum. Ben baldızımı baldız da beni çok severdi.

        Baldızımın utangaç bir yapısı vardı, bildiğim kadarıyla da bugüne kadar kimseyle çıkmadı. Eşimle evlendikten sonra, baldız hafta sonları bizde kalır, baldız eşim ve ben beraber takılırdık. Baldızın bizde kaldığı geceler sikim her zaman kalkar, hırsımı eşimden çıkartır, eşimi sikerken baldızın sesimizi duymasını sağlardım, fakat bilmiyorum bunda da ne kadar etkili olurdum.

       Günler ilerledikçe baldızımı sikmek bende saplantı haline gelmişti. 18 yaşına girmek üzereydi ve vücudu dahada güzelleşiyordu. Baldızsız bir gün geçiremez olmuştum, baldızın sesini duymadan, kendini görmeden yapamıyordum ve bu durum beni korkutuyordu. Emin olmadan yapacağım bir hareket ise telafisi olmayan bir sonla bitebilir ve eşimi kaybedebilirdim. Bu dönemde de internette sürekli Enişte Baldız itirafları, Baldızını siken Enişte Hikayeleri okumaya başlamıştım, oradan bir tüyo bulabilir miyim, başkaları baldızlarını nasıl sikmiş veya sikiyor diye.

       Cuma akşamıydı, eşimle yemek yedik. Apartmanda yaşlı ve yalnız yaşayan bir teyze vardı, eşim, “Ben Nejla teyzeye bir bakayım, yemek falan götüreyim.” dedi ve evden çıktı. Ben de hemen Laptoptan yine Baldız hikayeleri okumaya koyuldum. Tam okurken kapı çaldı, ben eşimin geldiğini düşünerek Laptopun kapağını kapattım, Boxerimla kapıyı açtığımda eşim değil de baldızım Pelin karşımda duruyordu...

       Tokalaşıp öpüşüp içeri aldım, ablasının komşuya gittiğini, salona geçmesini, üzerime eşofman giyip geleceğimi söyledim. İçeri geri döndüğümde baldızım Laptopumu açmış, okuduğum Baldız hikayesini görmüş ve

        “Enişte utanmıyorsun beni arzulamaya? Ben senin ilgini çekecek ne yaptım? Ben size hep gıptayla baktım, ablamla ikinizin çok mutlu olduğunuzu düşündüm!” dedi. Mahvolmuştum, utancımdan ve korkudan yerin dibine girdim, ne diyeceğimi bilemedim. Kendimi toparladım ve

        “Bak Pelin burada okuduklarımın senle alakası yok, ben seni hiç böyle görmedim! Ablan duyarsa yanlış anlar!” dedim olayı kapatmaya çalıştım. Pelin de,

        “Ablama söylemem, ama böyle birşey hissedersem bozuşuruz seninle!” dedi ve sustu. Zaten 10 dakika sonra da eşim geldi...

       Baldız eşime birşey anlatmadı, fakat bu olaydan sonra benden uzaklaşmaya başladı. Benim evde olmadığım zamanlar gelip gidiyormuş, beni aramıyor sormuyordu, zaten bende de onu arayacak yüz kalmamıştı. Eşimin Pazar günü altın günü vardı ve o hafta annesinde olacaktı,

        “Adnan beni annemlere bırakır mısın, bu sıcakta otobüsle gitmeyeyim!” dedi, ben de götürdüm. Kaynanamlara vardık, ayıp olmasın diye kapıdan merhaba deyip çıkayım dedim. O sırada baldızımla kapıda karşılaştık. Baldızım,

        “Enişte geçerken beni de arkadaşıma bırakabilirmisin, arkadaşımın doğumgünü var.” dedi. Eşim de,

        “Tabi bıraksın!” dedi. Arabaya bindik, hiç konuşmadan gidiyoruz Pelinle. Kaynanamlardan epey uzaklaşmıştık ki, baldızım,

        “Enişte, müsait bir yerde dur da konuşalım!” deyince şaşırmıştım. Arabayı uygun bir yere çektim, durdum... Baldız,

        “Enişte o günden beri neden böyle hikayeler okuduğunu düşünmeden edemiyorum, ablam sana yetmiyor mu?” dedi.

        “Ablanla ilgili değil, boşver, nereye gideceksen bırakayım!” dedim.

        “Bir yere gitmeyecem, seninle buluşmak için uydurdum!” dedi. Daha da şaşırmıştım,

        “Nasıl yani?” dedim.

        “Bak enişte sana dürüst davranacağım, seni ve ablamı çok seviyorum, bugüne kadar senin bir yanlışını görmedim, ablamı da bildiğim kadarıyla hiç aldatmadın. O günden sonra ben de Enişte Baldız hikayeleri okumaya başladım. Ve anladım ki, seks fantazisi olan tüm erkekler baldızlarıyla sevişmek istiyorlar. Hatta okuduklarımda, kendisini eniştesine sunan baldızlar da var. Hem senin hem kendi merakımı gidermek için, seninle sadece bir kereliğine yüzeysel olarak, ileri gitmeden sevişeceğim! Sizin eve götür beni!” dedi. Duyduklarıma inanamadım, inanın eve nasıl gittiğimi bile hatırlamıyorum. Eve kendimizi zor attık, direk yatak odasına geçtik.Baldızım,

        “Bak enişte tekrar söylüyorum, ileri gitmeyeceksin ve bunu sadece birkere yapacağız ve bu aramızda mezara kadar sır olarak kalacak! Tamam mı?” dedi.

       “Tamam!” dedim ve yavaşça öpüşmeye başladık. Baldız o kadar acemiydi ki, öpüşmeyi bilmediği her halinden belliydi. Baldızı ürkütmemem gerektiğini biliyordum ama heyacandan da ölüyordum. Baldızın da benden kalır yanı yoktu. 20 dakikaya yakın öpüştük. Baldızın yanakları ve dudakları kıpkırmızı olmuştu. Yavaşça yatağa uzatıp bacaklarının arasına girerek sikimin sertliğini hissetmesini sağladım. Baldızın Bodysini çıkartmaya çalıştığımda utandı,

        “Yapma enişte!” dedi. Ben de,

        “Bak Pelin senin istemediğin hiçbirşeyi yapmayacağım, sana söz veriyorum, sadece çıplak sevişeceğiz!” dedim.

        “Sözüne güveniyorum enişte!” diyerek kabul etti.

       Sütyeniyle kaldığında, elma büyüklüğünde memelerini okşadım. Boynunu omuzlarını öptüm yaladım. Memelerini sütyenden çıkartıp dakikalarca yaladım, emdim. Göbeğinden sonra artık sıra amına gelmişti. Sadece baldız değil, ben de heyacandan ölecektim. Pantolonunu çıkarırken itiraz etmedi, küloduyla beraber çıkardım. Öpüşmemiz esnasında baldızın amı sulanmış, külotu su içinde kalmıştı, resmen işemiş gibiydi. Tazecik amı muhteşem birşeydi, tertemizdi ve misler gibi kokuyordu. Baldızın amını yavaş yavaş dillemeye ve yalamaya başladığımda, baldız saçlarımı tutuyor,

        “Yapma enişte!” diyordu. Ama heyecandan ikimiz de ölmüştük. Uzun bir süre amını ve Klitorisini yaladım emdim, dilimi kızlık zarına kadar sokmuştum amına. Çok küçük amı vardı ve baldızın amını yalarken ben de külotuma boşalmıştım. Baldız da uzun sürmeden kasılarak titreyerek ilk defa orgazm oluyor ve saçlarımı daha sert çekiyor, canımı yakıyordu.

        “Nasıl aşkım?” dedim.

        “Harikaydı, ilk defa böyle oluyorum, çok zevk aldım!” dedi.

        “Sen de benimkini yalamak ister misin?” dedim.

        “Tamam!” dedi ve beni soymaya başladı. Çok heyecanlı olduğu her halinden belliydi, külotum kalana kadar soydu... Ben yatağa uzandım ve baldız benim üzerime gelerek dudaklarımdan başladı, göbeğime kadar acemi bir şekilde beni yalıyor, benim içim gıdıklanıyordu. Yattığım yerden doğrularak,

        “Benimkini görme zamanın geldi!” dedim. Yavaşça boxerimi indirdi. Yarağımı görünce baldızın yüzündeki ifadeyi görmeniz lazımdı, çok korktu,

        “Enişte bu ne böyle? Bu nasıl giriyor ablama? Nasıl alıyor bunu içine?” dedi. Aslında yarağım o kadar da büyük değil, ama kalın, kısa bir sopa gibi. İlk defa bir yarak gördüğü için korkmuştu. Az önce küloduma boşaldığım için banyoda yıkayıp geldim ve

        “Hadi aşkım yala yarağımı!” dedim.

        “Nasıl yapacağım bilmiyorum ki?” dedi. Elini tuttum, yarağıma götürdüm ve sıvazlatmaya başlattım,

        “Tıpkı dondurma yalar gibi yalayacaksın!” dedim. Baldız acemice dilini yarağımın üzerinde gezdirmeye başladığında, ben de tarif edilemez duygular yaşıyordum. Ağzına almasını söylediğimde yüzü ekşidi,

        “Yapamam, çok büyük!” dedi.

        “Yaparsın! Ablan ağzına bunun tamamını alıyor!” dedim. Baldız istemeye istemeye ağzına verdim. Midesi kalkıyor, kusacak gibi oluyor, ben de üzerine fazla gidemiyordum. Ama aldığım zevkin tarifi yoktu. 5 dakika yalattıktan sonra ağzından çıkardım ve göğüslerine boşaldım...

       O gün baldıza 69 pozisyonunu da öğrettim ve 2 defa da o şekilde birbirimizi boşalttık ve gayet mutlu bir şekilde, birbirimizden memnun kalarak orada noktaladık. O gün baldıza söz verdiğim için ileriye gitmedim ve bir daha bu konu hakkında hiçbir şey konuşmadım ve imada bulunmadım. Fakat baldızımı aklımdan çıkaramıyor, onu daha çok arzuluyordum. Baldızı her düşündüğümde sikimin başı zonkluyordu ve hırsımı yine karımı sikerek çıkarıyordum. Aklımda hep baldızım vardı, acaba o da benim gibi yanıp tutuşuyormuydu? Kafam darmadağındı.

       Yalnız, bütün bu duygular içindeyken baldızımın hareketleri bana olumlu gelmeye başlamıştı, bize geldiğinde ablasına çaktırmadan önüme bakıp hafif tebessüm ediyordu. Ben de bozuntuya vermiyor, eşime yakalanmaktan çok korkuyordum. Uzun bir zaman baldızımla rutin bir şekilde (eskisi gibi normal) yaşantımız devam ediyordu. Aradan uzun zaman geçti ve ikimiz de birbirimize hiçbir şey söyleyemedik. Baldız istese bile, hamleyi benim yapmam gerekiyordu, çünkü baldızım çok utangaç bir yapıya sahipti.

       Bir gün kaynanamlara oturmaya gitmiştik. Eşimin Boludaki amcası ameliyat olmuştu, kaynanam,

        “Biz 2 hafta sonra Boluya geçmiş olsuna gidecez, isterseniz siz de gelin.” dedi. Ben de işlerimin olduğunu, dilerse eşimin onlarla gidebileceğini söyledim. Eşim de kabul etti. Bu arada kayınbabam,

        “Pelinin Dersanesi var, o gelemez, sizin evde kalsın.” diye teklif edince, içimden bir oley çektim (Eşimin ailesi bana çok güvenir),

        “Tamam!” dedim. Aradan 2 hafta geçti, Cuma günü eşim işyerinden beni aradı,

        “Babamlar Boluya bugünden gidelim, 2 gece kalıp Pazar günü dönelim diyor, ne yapayım?” dedi. Ben de,

        “Sen bilirsin, git istersen!” dedim.

        “Tamam, o zaman akşam Pelini Dershaneden sen alırsın!” dedi, ona da tamam dedim. Ama heyecandan kalbim duracak gibiydi, sikim yine taş gibi olmuş, belki bu akşam hayatımın golünü atabilirdim. Cepten Pelini aradım akşam Dershaneden çıkış saatini sordum ve onu almaya geleceğimi söyledim. Akşamı zor ettim, çeşitli hayaller kurup baldızıma sahip olmayı düşündüm.

       Saat 17:30 gibi Dersanenin önündeydim. Baldızım yanında kendi gibi çıtı pıtı bir kızla geldi, arabaya bindiler. Kısa bir tanışma faslından sonra isminin Hacer olduğunu öğrendim. Baldızım daha önce bana Hacerden bahsetmişti, sırdaşım en yakın arkadaşım diye.

        “Enişte, Hacer de bizimle kalacak bu gece!” deyince, başımdan aşağı kaynar sular döküldü, içimden (Bu da nerden çıktı şimdi, bir çuval inciri berbat ettin baldız) diye düşünürken, benim betim benzim atmış, suratım yerlerde idi. Baldızım,

        “Hayırdır enişte, yoksa Hacerin bizimle kalmasında bir sorun mu var?” dediğinde, kendime gelip,

        “Yoo, kalsın ne sorun olacak ki?” diyebildim. Baldızım o anda bir kahkaha attı ve

        “Şaka yaptım enişte, gerçekten kalacaktı da annesi izin vermedi!” dedi. Biraz olsun rahatladım ve kendi kendime (Bu kız benimle oynuyor mu acaba?) diye düşünmeden edemedim. Hacerin evi bizim evin istikametindeydi, onu evlerine bırakıp, baldızımla bizim eve geldik. Eşimi cepten aradım, Boluya varmışlar, ben de amcasına telefonda geçmiş olsun dedim, kapattım. Baldızımla karnımızı doyurduk. TV izlerken baldız birden,

        “Enişte sen çok iyi bir insansın ve gerçekten sözünün eri birisin, seni her zaman çok takdir ediyorum ve sana hayranım, bunu biliyorsun değil mi?” dedi. Teşekkür ettim. Baldız,

        “Aramızda yaşananlardan sonra söz verdiğin gibi benden hiçbirşey istemedin ve üzerime gelmedin, isteseydin bana o gün sahip olabilirdin ama yapmadın. Nasıl dayandın bunca zamandır?” dedi. Ben de gülerek,

        “Nasıl dayandığımı gelde bana sor, seni düşünmediğim arzulamadığım bir günüm bile olmadı!” dedim. Baldız kafasını öne eğerek,

       “Enişte ben de seni çok arzuluyorum, tamam ileri gitmedik ama, yine de ilk erkeğimsin, ilk defa biriyle böyle şeyler yaşadım, ben de senden farksız değilim!” dedi. O an içimde fırtınalar kopmuş, aşırı tahrik olmuştum,

        “Bak Pelin istersen yine bir şeyler yapabiliriz, hatta bu sefer biraz daha ileri gidebiliriz, bu 2 gün bizim için çok güzel bir fırsat, bir daha elimize böyle bir fırsat geçmeyebilir!” dedim. Baldız başını tekrar öne eğerek,

        “Enişte tamam da ben bakireyim, nasıl olacak? İleride başıma sorun olur bu!” dedi. Ben de gülerek,

        “Kızım sen merak etme. Bunun türlü türlü yolları var, kızlığına dokunmam, onu evleneceğin kişiye sakla, arkadan ver, bana o da yeter!” dedim. Başını kaldırdı, gözlerimin içine bakarak,

        “Arkadan olmaz, çok günahmış, hem de çok acıyormuş!” dedi.

        “Sen nerden biliyorsun acıdığını?” dedim.

        “Boşver... Yapalım, fakat canım çok yanarsa bırakırım! Ama önce duş almak istiyorum, çok terledim!” dedi. Baldız ne dese tamam demekten başka çarem yoktu.

        “İstersen beraber duş alalım, birbirimizi yıkayalım!” diye teklif ettim, baldız,

        “Birlikte olmaz, utanırım!” deyince üzerine gitmedim ve

        “İyi ozaman sen duşunu al gel, sonra ben girerim!” dedim. Baldız banyoya gitti 10-15 dakika sonra eşimin bornozuyla çıka geldi ve ben banyoya gittim. Soyunurken kirli sepetinde baldızımın az önce çıkardığı külotunu gördüm. Elime aldım, sırıl sıklam olmuştu ve çok güzel bir kokusu vardı. Alelacele duşumu alıp bornozumla çıktım...

       Baldızımı salondan kucağıma alıp yatak odasına götürdüm. Hiçbirşey konuşmadan uzun uzun dudaklarını, boynunu ve kulak memesini ve küçücük göğüslerini bir saate yakın yaladım. Bu anın bitmesini hiç istemiyordum. Baldızım da gözlerini kapatmış, bulutların üzerinde geziniyor, hafif hafif inliyor, ellerini çarşafa geçirmiş, aldığı zevkin tadını çıkarıyordu.

       Yavaş yavaş baldızın küçücük amcığına inip, am dudaklarını açıp pembemsi amcığına baktığımda, içi seller sular içinde kalmış, amından süzülen sular çarşafı ıslatmıştı. Bu manzara beni daha da tahrik etmiş ve dayanacak gücüm kalmamıştı. Baldızım da benden farksız değildi, bilmediği duygularla orgazm olmuştu. Klitorisini dişlerimin arasında ezdiğimde şiddetli kasılarak minicik bedeni altımda tir tir titriyor, kendini kasıyor, elleriyle başımı amına daha da bastırarak nefes almamı zorlaştırıyordu. Baldızın Orgazmı geçtiğinde, ters çevirerek 69 pozisyonuna getirdiğimde, sikimi öyle bir kavrayıp yalaması vardı ki, bu sefer ben tarif edilemez duygulara kapılmıştım.

       Baldız acemiliğinden dişleriyle sikimin başını farkında olmadan acıtıyor, canımı yakıyordu. Fakat büyüyü bozmamak için sesimi çıkartamıyordum. Fazla dayanamadım ve

        “Pelinim gelmek üzereyim, ağzına boşalacam!” dediğimde sikimi hemen ağzından çıkarttı. Bozulmuştum! Doğruldum,

        “Bak aşkım, ben senin amının suyunu yaladım yuttum, sen de benimkini yut!” dedim ve baldızın başından iki elimle tutarak tekrar ağzını sikmeye başladım. Fazla derine girmeden ağzına yarısını sokup çıkarıyordum. Daha fazla dayanamadım başından sıkıca tutarak oluk oluk ağzına boşalmaya başladım. Pelin debelenip, sikimi ağzından çıkarmaya çalışıyordu, ama aldırış etmeden son damlasına kadar boşaldım ağzına.

        Bu yaptığıma bu sefer Pelin çok bozulmuş, suratı ekşimiş, döllerimi yutarken zor yutkunuyordu. Boşalmam bitip sikimi ağzından çekince, doğruca Lavaboya koştu. Galiba midesi bulanmış, yuttuklarını çıkarıyordu. Ağzını yıkayıp tekrar odaya geldi ve kızgın bir şekilde,

        “Enişte, birdaha bunu yapma! Tadı hiç hoş değil, bayat yumurta gibi!” dedi.

        “Tamam aşkım son!” dedim...

       Baldızı yüz üstüyatağa yatırdım, göbeğinin altını yastıklarla takviye yaparak muhteşem göt deliğini ortaya çıkarttım. Baldızın göt deliği o kadar küçüktü ki, varla yok arası kırmızı bir nokta gibi duruyordu. Bu manzara beni acayip tahrik edip sikimin kalkmasına yetmişti. Şunu da biliyordum ki, baldızın götünü sikmem hiç de kolay olmayacaktı, işim bayağı zordu. Yumuşaması için götünün deliğini yalamaya başladım ama ne mümkün, daha serçe parmağımı sokmaya çalıştığımda

        “Ayy canım yandı!” deyip ileri çekiliyordu. Komodinin çekmecesinden eşimin kullandığı bebe yağını aldım ve baldızın götüne biraz akıtarak yavaş yavaş küçük parmağımı sokmaya başladım. Götünün deliği biraz olsun esnemişti ve baldız artık altımda debelenmiyordu. Yaklaşık yarım saat uğraştıktan sonra biraz daha alışınca, bebe yağıyla sikimi bir güzel yağladım ve götünün deliğine hafiften bastırdım. Ama ne mümkün, yine canı yanıyor, bağırıyor ve kendini ileri kaçırıyordu...

       Baldızın kafasını yastığa bastırdım ve iki eliyle götünün yanaklarını ayırmasını sağladım. Böylece götünün deliği biraz daha ortaya çıkmıştı. Yavaş yaparsam baldızımın götüne asla giremezdim, birden sokmalıydım, bu onun canını çok acıtacaktı, fakat başka türlüde olmayacaktı. Sikimin başını göt deliğine dayadım ve birden yüklendim. Sikimin tamamına yakını götüne girmişti, ama baldızım da,

        “Yandım anam! Ölüyorum! Nolursun çıkart enişte! Dayanamıyorum! Bayılacam!” diye bağırıyor, odanın içini inletiyordu. Hiç hareketsiz üzerine abandım kaldım. Sikim sanki kırılacak gibi zonkluyordu. Baldız,

        “Enişte yalvarırım çıkart, ölecem!” derken gözlerinden yanaklarına doğru yaşlar süzülüyordu. 4-5 dakika hareketsiz durdum, ama nafile, baldız altımda halen cıyaklıyordu. Baldızı kendime çekerek yavaş yavaş git gellere başladım. Baldız yırtınıyor, inliyor ve ağlıyor,

        “Enişte nolur yeter bu kadar, başka zaman yapalım! Çıkart!” diyordu... O anda çıkarırsam baldızın götünü bir daha asla sikemeyebilirdim,

        “Birazdan geçer aşkım, kendini sıkma aşkım, rahat ol, bak yavaş yavaş yapıyorum!” diye baldızı teselli etmeye çalışıyordum. Baldızın götünü 5 dakika yavaş ve ritmik bir şekilde sikerken, sikime bir sıcaklık geldi. Kesin götü yırtılıp kanamıştı, içinden çıkarırsam kanı görebilir diye düşünerek sikmeye devam ettim. Baldızın götünü sikerken tarif edilemez zevk alıyordum. Baldızım ise acıdan resmen böğürüyordu, buna rağmen devam ettim. 10 dakika sonra ise iyice hızlandım ve

        “Geliyorum!” diyebildim. Baldızın bir şey demeye mecali dahi kalmamış, altımda acıdan adeta baygın yatıyordu. Boşalırken elimde olmadan ben de böğürerek içine fışkırtmaya başladım. Hiç bu kadar çok boşalmamıştım. Sikimi yavaşça götünden çıkardığımda sikim kanla karışık döllerime bulanmıştı. Baldızın göt deliği bayağı bir açılmıştı ve döllerim götünden çıkarak çarşafa akıyordu. Ben kalkıp banyoya giderken, baldızım halen sızlanıyordu... Duşumu aldım geldim, baldızın yanına uzandım, sırtını okşayıp öptüm ve

        “Seni çok seviyorum aşkım, beni dünyanın en mutlu erkeği yaptığın için teşekkür ederim!” dedim. Baldız cevap vermeden sadece omuzlarını çekiştirdi. Baldız bir saate yakın konuşmadan ve hareket etmeden öylece yüzüstü yattı, ben de ayaklarından ensesine kadar her yerini okşadım, öptüm, defalarca onu sevdiğimi söyledim. Sonunda baldız bana doğru yan dönünce,

        “Nasıl oldun aşkım?” dedim. “Biraz daha iyi... Hacer acıyacağını söylemişti, ama ben bu kadar çok acıyacağını tahmin etmemiştim!” dedi. O gece baldızın götüne dokunmadan, amını yalayarak birkaç kez daha Orgazm edip kendimi affettirdim ve birbirimize sarılarak güzelce uyuduk. Ertesi gün uyandığımızda götünün acısı birazda olsa geçmişti ve baldız götünü sikmemi kendisi istedi. Bu sefer banyoda sabunlu sabunlu siktim baldızın götünü. Orospu götten sikilmenin zevkini almıştı artık, gün boyunca 3 kez daha siktirdi götünü bana. Yalayarak kaldırdığı sikimin üstüne kendiliğinden oturuyor ve zorlanmadan köküne kadar alıyordu götüne...

*****

        Baldızımı götten siktiğim günden sonra, pek fazla fırsatımız olmadığı için kaçamak sikişler yaptık. Zaten baldızımla sikiştikten yaklaşık 1 sene sonra işyerimi İstanbula taşımam gerekiyordu. Aylardan Kasım ayı idi, taşınacağım için eski işyerimde işlerimi yavaş yavaş toparlamaya başlamıştım. Cep telefonuma bir mesaj geldi,

       “Bana borcunu ne zaman ödeyeceksin?” yazıyordu.

        Numara bende kayıtlı değildi, kime ne borcum var diye merak ettim ve aradım. Bir kız çıktı,

        “Kimsiniz? Ne borcu?” falan diye sordum. Telefondaki kız heyecanla,

        “Ben Hacer, (baldızın) Pelinin en yakın arkadaşıyım!” dedi.

        “Evet tanıdım, fakat sana borcum olduğunu hatırlayamadım, ne borcu?” dedim. Hacer,

        “Telefonda olmaz, buluşalım ne borcu olduğunu söylerim!” dedi.

       Ertesi güne buluşmak için anlaştık, fakat bundan Pelinin haberi olmamasını istedi. Ben de “OK!” dedim. Ertesi gün sözleştiğimiz bir Cafede buluştuk. Hacere,

       “Anlat bakalım sana olan borcum nerden geliyor?” dedim. Hacer pis pis sırıtarak ve şeytanca bir yüz ifadesiyle,

       “Bak Adnan abi, Pelinin seninle birlikte olması için ben ikna ettim! Biz Pelinle kardeşten öteyiz, herşeyimizi paylaşırız, Pelin hep senden bahsediyordu, resmen sana tapıyor, hayranlık duyuyordu, ben de enişteni mutlu et, onun altına yat diye ben aklına girdim! Baldızını götten sikmeni bana borçlusun yani!” dedi. Anlattıkları karşısında donup kalmıştım,

       “Peki benden ne istiyorsun?” diyebildim. Gülerek,

       “Korkma yapamayacağın birşey değil, hatta çok hoşuna gideceğinden eminim. Pelini bağırta bağırta götten siktiğin gibi benimlede birlikte olmanı istiyorum!” dedi. Aslında bu duruma çok sevinmiştim bir çıtır daha düştü diye, her erkeğin başına gelebilecek bir durum değildi istemeden bir kızın kendisini sunması. Normalde hemen teklifini kabul etmem gerekirdi, ama bu durumu baldızım Pelinle paylaşmam gerekir diye düşündüm ve

       “Olmaz!” dedim.

       “Neden olmasın, ben istiyorum seni, hem baldızınla birlikte oluyorsun da hiç tanımadığın biriyle neden birlikte olmuyorsun?” dedi. İçinde olduğum durumu göz önüne alarak çaresizce,

        “Tamam ama nasıl olacak? Bizim ev müsait değil, otele mi gideceğiz?” dedim. “Hayır, Kurban Bayramının 2. günü bizim ev müsait, annemler köye gidecekler, ben gitmeyeceğim, gelirsin birlikte oluruz! Haa bu arada, bu konuştuklarımızdan Pelinin haberi olmasın!” dedi. “Tamam!” Oradan ayrılınca hemen baldızımı aradım, “Pelin, acil konuşmamız lazım!” dedim ve baldızımla buluştuk, Hacerle konuştuğumuz her şeyi ona anlattım. Baldızım,

       “Enişte ben seni uyanık biri sanırdım, Hacer resmen sana yem atmış, sen de yemişsin!” dedi.

       “Nasıl yani?” dedim.

       “Enişte bizim yaşadığımız normal bir ilişki mi de Hacere anlatayım? Bu senle benim aramda bir sır, kimseye böyle bir şey anlatılır mı hiç?” dedi. Ben resmen koca bir çam devirdiğimi ve hayatımda ilk kez böyle bir faka bastığımı anladım. Pelin elimden tutarak,

       “Olan olmuş artık enişte, yapacak bir şey yok, mecburen Hacerin götünü de sikeceksin!” dedi. Ben kem küm edince,

        “Enişte daha ne istiyorsun? Hacerin götü de güzeldir, hem de götten vermeye alışık o orospu, fena mı işte?” dedi.

        “Evet haklısın, Hacerin götüne hasta olmuştum zaten, seve seve sikerim, ama olayların bu şekilde gelişmesi ve beni faka bastırması canımı sıktı!” dedim.

       “Ozaman biz de Hacere bir oyun oynarız! O benim haberim olmadığını zannededursun, Hacere birlikte gideriz, benim yanımda sikersin orospunun götünü! Ben de ilk defa Hacerin sikiştiğini canlı olarak görürüm, fena mı olur?” dedi.

       “Tamam!” dedim ve ayrıldık ordan.

       Artık bayramın gelmesini iple çekiyor, ara sıra Hacerle telefonlaşıyor, heyecanla neler yapacağımızı konuşuyorduk. Sonunda Bayram geldi ve Bayramın 1. gününü kaynanamlarla birlikte geçirdik, onlarda kaldık. 2. gün baldızımın yanında Haceri aradım, annesigil akşam yola çıkacaklarmış, ertesi gün saat 12'de sözleştik. Peline,

       “Yarın sen evden nasıl çıkacaksın?” diye sordum. Baldız da,

       “Yarın Hacere gideceğimi anneme söyledim, Hacerin ailesi köye gidecek, Hacerle beraber takılacam diye, annem de izin verdi!” dedi. Benim de bahanem hazırdı, arkadaşlarla bayramlaşmaya gidecektim. Sabah hep beraber kahvaltı yaptık. Eşime,

       “Aşkım ben arkadaşlarla bayramlaşayım ayıp olmasın.” dedim, eşim de onay verdi. Baldızım da,

       “Enişte beni de Hacere bırakabilirmisin?” dedi.

       “Tamam!” dedim ve evden baldızımla beraber ayrıldık.

       İçim güp güp atıyor, heyecanlanıyordum. Hacerlerin eve vardık, zili çaldık. Hacer kapıyı açtı ve kapıda beni Pelinle görünce çok şaşırdı, yeni banyo yapmış, bornozlu haliyle kekeleyerek,

        “Pelin? Senin ne işin var?” dedi. Pelin de gülerek,

        “Orospu, benim haberim olmadan enişteme götünü siktirecektin haa? Yok öyle yağma! Götün sikilirken ben de seyredeceğim!” dedi ve içeriye girdik. Hacer,

       “Ne sikişmesi kızım yaa?” falan demeye kalktı, baldızım da sözünü keserek,

       “Kızım yeme beni, uzatma artık da hadi başlayın sikişe!” dedi ve Hacerin kolundan tutarak, üçümüz birlikte yatak odasına geçtik.

       Ben hiç vakit geçirmeden Hacerin kiraz dudaklarına yumuldum, bornozunu tek hamlede çıkarttım. Hacerin vücudu tıpkı tahmin ettiğim gibi pürüzsüz ve neredeyse baldızımın ikizi gibiydi. Yavaşca yatağa uzattım ve vücudunun her tarafını yaladım.

       O kadar mutluydum ki anlatamam. Hacerin göğüsleri yuvarlak ve mükemmeldi, yalanmadık hiç bir yerini bırakmadan amına yöneldim, pürüzsüz kaymak gibi amını dillerken Hacer aldığı zevkten kasılıp kasılıp bırakıyordu kendini, o kadar zevk aldığı çıkardığı hırlamalı seslerden belli oluyordu.

       Amıyla işini bitirdikten sonra iki bacağını baldızıma tutturup kaldırtarak, altından küçük göt deliğini dillemeye başlamıştım. Klitorisi ile de oynayınca Hacer çok geçmeden titreye titreye boşaldı. Amından akan zevk suları götünün deliğine kadar süzülüyordu. Manzara müthişti, mest olmuştum. Bu arada baldızım da çırıl çıplak soyunmuştu...

       Hacerin orgazmı geçince Haceri domaltarak yatağın uç tarafına getirdim. Baldızımın da yardımıyla bir çırpıda soyunup, kalkık yarağımı Hacerin ağzına verdim. Hacer baldızıma oranla biraz daha iyi yalıyordu, ne de olsa deneyimliydi orospu.

       Ben bütün bu olanlardan aşırı bir zevk alıyor ve hepsini Hacerin ağzına sokmaya çalışıyordum. Hacerin burnunu sıkarak daha ağzını daha da açtırıp derinlere girmeyi başarmıştım. Hacer boğazına giren yarağın etkisiyle gözünden istem dışı yaşlar süzülüyordu. Baldızım benim bu yaptığımı hayretle izlerken, kendi amını okşuyordu. Ritmik bir şekilde Hacerin ağzını sikerken, baldızım,

       “Ağzına boşalma enişte, onun da midesi bulanır!” dedi. Ama dinleyen kim, Hacerin burnu tıkalı olduğu için istese de istemese de ağzını sonuna kadar açıyordu. Ben daha fazla dayanamadan tüm şiddetimle boğazına boşalttım döllerimi.

       Sikimi Hacerin ağzından çıkarmadan, baldızıma bir bardak su getirmesini söyledim. Ağzından çıkarır çıkarmaz suyu Hacere içirip döllerimin midesine gitmesini sağlamıştım.

       Benim orgazmım bittikten sonra Hacerin altına yastıkları doldurup götünü dışarı çıkarmasını sağladım. Ve Hacerin bütün ihtişamıyla duran götünü 15 dakika boyunca dilledim, yaladım ve parmakladım. Hacerin göt deliği baldızıma nazaran biraz daha esnekti, orospunun daha önce birine deldirdiği hemen belli oluyordu.

        Baldızımı yatağa çağırarak sikimi yalamasını ve sertleştirmesini istedim. Baldızım sikimi yeniden kazık gibi yaptıktan sonra da iki eliyle Hacerin götünün yanaklarını aralamasını istedim. Hacerin göt deliğini emerek daha bir genişletip büzüğünü iyice dışarı çıkarttım ve sikimi tükürükleyerek yavaşça küçük göt deliğine yerleştirdim.

       Hacerin canı fazla yanmamıştı, bu beni daha tahrik etmişti, hızlı ve seri bir şekilde, zevkini çıkara çıkara Hacerin götünün en dibine giriyor çıkıyordum. Hacer aldığı zevkten çığlıklar atarak bağırıyordu,

       “Daha derine sok, kökle hepsini, bitir beni!” diye. Baldızım da Hacerin popsuna şaplaklar atıyor, Hacerin sallanan memeleriyle oynuyor,

       “Bas enişte, dağıt orospunun götünü!” diye gaz veriyordu...

       Bu şekilde Hacerin götünü 10-15 dakika hızlı git geller yaparak siktikten sonra müthiş bir boşalma daha yaptım. Bir süre içinde tuttuktan sonra sikimi Hacerin götünden çektiğimde, Hacer derin bir

       “Ohhhhhh!” çekerek aldığı zevki dile getirdi.

       O gün değişik pozisyonlarda 2 defa daha Hacerin götünü, 1 defa da baldızımın götünü bağırta bağırta siktim (baldızım götü hala açılmamış). Üçlü Sikiş gerçekten mükemmel oluyormuş. Bu olaydan kısa bir süre sonra biz İstanbula taşındık, uzun bir süreden beri baldızımı ve Haceri sikemedim. Fakat ikisiyle de telefonda konuşuyoruz, yazın birlikte İstanbula gelmek istiyorlar...



Anasayfa